31 Ekim 2023 Salı

ÇARŞAMBA’NIN SORUSU

 

SORU: Bayram günü çalıştırılan işçiye ücret yerine idari izin verilebilir mi?

CEVAP: Genel tatil günü olan bay­ram günü çalıştırılan işçiye sonradan bunun karşılığında idari izin verilmesi mümkün değildir. Bayram günü çalışması karşılığında mutlaka ilave ücret ödenmelidir. İşçiye genel tatil çalışması karşı­lığında idari izin kullandırılması genel tatil ücreti hakkını ortadan kaldırma­z. Ayrıca, işçi dilerse 4857 sayılı Kanun'un 24/II-e maddesi gereği haklı ne­denle fesih yapabilir. Detaylı Bilgi ve Yargıtay Kararı İçin: https://tls.tc/jbTcy

24 Ekim 2023 Salı

ÇARŞAMBA’NIN SORUSU

SORU: Ulusal Bayram gününün hafta tatiline rastlaması halinde hangi tatil ücreti ödenmelidir?

CEVAP: Ulusal bayram ve genel tatil günlerinden birinin “hafta tatiline” (örneğin pazar gününe) “rastlaması” ha­linde “sadece bir tatil günü ücretinin” verilmesi gerekir. Yargıtay konuyla ilgili verdiği kararında, “Hafta tatili ve genel tatil günlerinin çakıştığı günlerde hafta tatili hesabının yapılması gerektiğini kabul etmektedir”. Örneğin işçinin günlük ücreti 300 TL ise, ulusal bayram günü çalışan işçiye 300 TL+300 TL=600 TL ödenmesi gerekirken, ulusal bayram gününün hafta tatiline rastlaması nedeniyle 300 TL+300 TL+150 TL=750 TL tuta­rında gündelik ücret ödenir. Ayrıca ulusal bayram ile genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarının hak edi­len tarihteki çıplak ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Detaylı Bilgi ve Yargıtay Kararı İçin: https://tls.tc/yVVOT

Değerli Dostlarım, Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun.

17 Ekim 2023 Salı

ÇARŞAMBA’NIN SORUSU

 

SORU: İşçiye yaptırım uygulanmadan önce gözetilmesi gereken hususlar nelerdir?

CEVAP: İşverenin yönetim yetkisine dayanarak işçilere yaptırım uygulama yetkisi bulunmaktadır. Ancak uygulanacak yaptırımın hukuka uy­gun olması gerekir. Bu bakımından aşağıdaki dört esasın işverence yaptırım uygulanmadan önce gözetilmesi gerekir.

1.İşçinin belli bir kuralı ihlal etmiş olduğu kesin olarak tespit edilme­lidir.

2.Öngörülen yaptırımın, ihlal ile ölçülü olması gerekir.

3.Verilen cezanın, parasal nitelikte, ayrımcılık teşkil eden ya da iç yö­netmelikte öngörülmeyen hukuka aykırı bir ceza olup olmadığına bakılmalı­dır.

4.İşveren, yaptırımı uygularken yasada öngörülen prosedüre uygun ha­reket etmelidir. Detaylı Bilgi ve Yargıtay Kararı İçin: https://tls.tc/rEsuF

10 Ekim 2023 Salı

ÇARŞAMBA’NIN SORUSU


SORU: İşçiye aynı eylem nedeniyle iki ceza verilebilir mi?

CEVAP: İşveren, işçinin iş sözleşmesini süreli veya derhal fesih yoluyla sona erdirebileceği gibi bunun yerine daha hafif bir disiplin cezası da uygulayabilir. Başka bir deyişle işçinin geçerli ya da haklı nedenle feshi yerine ona kınama cezası ya da aylık­tan kesme cezası vererek cezalandırabilir. Ancak işveren işyerinin disiplinini kusurlu davranışı ile ihlal eden işçiye uyguladığı disiplin cezasının akabinde aynı eylem için işten çıkarma cezası veremez. Çünkü bu durum aynı eyleme iki ayrı ceza verilemeyeceği ilkesine aykırılık oluşturur. Örneğin, aynı olay nedeniyle önce kınama cezası arkasından haklı fesih yapılamaz. Aksi halde yapılan fesih haksız fesih sayılır ve işveren bunun hukuki sonuçlarıyla bağlı olur. Detaylı Bilgi ve Yargıtay Kararı İçin: https://tls.tc/LrZgk

3 Ekim 2023 Salı

ÇARŞAMBA’NIN SORUSU

 

SORU: Sözleşme imzalanmasına rağmen işe başlatılmayan işçi, işverenden sözleşme öncesi zararlarını talep edebilir mi?

CEVAP: İşverenin işçisini kusurlu olarak sözleşmenin kurulacağı yönünde yanıltması ve güven ilişkisini ihlal etmesi halinde, işçinin sözleşme öncesi zararlarını talep etmesi mümkündür. Yargıtay, somut olaya “sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk" kurallarıyla bakılması gerektiğini belirtmektedir. Taraflar arasında kurulan sözleşmenin bir anda kurulup meydana gelen hukuki bir işlem olmadığını, sözleşmenin bir süreç olduğunu, sözleşme görüşmeleri esnasında görüşmecilerin sözleşmenin muhtevası ve şartları hakkında birbirlerini aydınlatması, dürüstlük kuralına uygun davranması, birbirlerinin kişilik ve mal varlığı değerlerine zarar vermemek için gerekli özeni göstermesi, koruma yükümlülüklerine uyması gerektiğini ve görüşmecilerin bu yükümlülüklere kusurlu olarak aykırı davranıp, görüşmelerin başlamasıyla aralarında kurulmuş bulunan güven ilişkisini ihlal etmeleri halinde ise, bundan doğan zarardan sorumlu olacaklarını kabul etmektedir. Detaylı Bilgi ve Yargıtay Kararı İçin: https://tls.tc/HBTpF